27 Eylül 2013 Cuma

Tuncel Kurtiz

baki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş


Bir yaprak daha düştü toprağa, hiç gitmezmiş sanılanlardan....

25 Eylül 2013 Çarşamba

ilhamlık




     
      Günaydın; günümüz aydın olsun :)


Bottega Veneta yapmış bu elbiseyi. Ben de istiyorum,. Yapıcam da haber vereyim dedim.  :)



24 Eylül 2013 Salı

Birlikte dikiyoruz... ben yan bastım :)

    Çok güzel geçecek, anılarımızda yer edecek kadar hareketli bir hafta diliyorum;

Mirayın Bohçası bloğunun ev sahibeliğini yaptığı Eylül ayı Birlikte Dikiyoruz Etkinliği heyecanla katılmak istediğim bir projeydi bahsetmiştim. Cumartesi sabahı uyandığımda ısınma turu olsun diye bu yazımda bahsettiğim tshirtle güne başladım. Ardından aldım elime Burda eylül sayısını, geçtim kumaşlarımın karşısına bir ona baktım, bir buna baktım... yok hiç bir kumaş hiç bir modelle çakışmadı. Ama kararlıyım da dikilecek! Miray tüm asaletiyle bir modele karar vermedi ve kim ne isterse diksin dedi ya, ben de iyice abarttım derginin sayısını da istediğim gibi seçtim :) Sonuçta o da burda bu da burda, ay 9 yerine yıl 99  olsa ne fark eder değil mi ama!  Sözün özü; ayağım kaydı, çamura yattım demeden, ben 99/ mart sayısından bir bluz diktim.



Kırık beyaz- dore çizgili triko kullandım, tembellik ve kumaşın rahatlığı bir araya gelince kalıp da çıkarmadım, pafta üzerinde doğrudan biçtim. Çizgiler takip etsin diye ön parçayı üzerine koyarak arkayı da biçtim.



Omuzları esneme yapmasın diye ince saten kurdela ile birlikte diktim, fotoğrafı yok bu ayrıntının, yan dikişleri kapatmadan önce kolları gövdeye birleştirdim.


Kollar  ve bedenin yanlarını  tek seferde kapattım, dikişlerin tamamını 2.5 dikiş genişliğinde zig-zag dikişle temizledim, etek ucu ve kol ağzını 5 cm kadar içine bastırdım.


Yaka için kumaşı enden kullandım,

  
Yakanın birleşme yerin arka ortaya getirdim, bitmiş hali böyle oldu;

Kolların duruşunu sevmedim, etek ucu ve kol ağzına 1.5 cm kalınlığında lastik geçirdim. Zaten doreler, simler biraz spor bir şeyler istiyordu. Eşofman üstü havası verdim sanıyorum, jeanlerle birlikte kullanılabilir bir üst oldu.
 



Dikiş periniz hep yanınızda olsun ! Sevgiler :)

21 Eylül 2013 Cumartesi

kaşkorsenin dönüşü/mü


     Merhaba;
    Hani bazı geceler rüyada bir kelimeye takılıp dururuz ya, döner durur aynı kelime rüya boyunca. Bazen anlamlı ve yerli yerinde olsa da çoğu zaman anlamından bambaşka bir halde kullanılır rüya içinde.
     Kaşkorse benim rüya kelimem oldu geçen sabah, uyandığımda ise anlamı hakkında tereddüt yaşadım ve sözlüğe baktım: "ön ve arka yüzü aynı görünümlü, enine yüksek esneme kabiliyetine sahip, ribanadan farklı olarak boyuna daha geniş çizgileri olan örme kumaşlardır. genellikle bayan üst giyiminde kullanılır. örgü karakteri olarak ribana ile aynıdır, tek farkı iğne çıkartılarak boyuna çizgiler belirginleştirilip kalınlaştırılır. lycra kullanarak esnekliği ve geri toplama özelliği geliştirilir."  Bildiğin fanila işte :)

      Dolabımda çok eskiden kalmış dokusunu sevdiğim için elden çıkarmadığım ama hiç de giymediğim kaşkorseyle ilgilenmek için bu bir işaret olmalıydı. Uzun zamandır bir şey dikmedim hem ısınma olsun dedim.




1. kesilecek kısımlar,
2. alt ucundan kesip ikiye katladığım 2 cm eninde şerit, yaka ve/veya kol ağzının açık ucu aynı yönde olacak şekilde zig-zag dikiş. Şerit esnetilerek dikilecek.
3. dikişten sonra kol ağzı görünümü.
4-5 anlatamam görmen lazım !  :)  yaka çevirmesi bitmiş, kol üzerindeki işlemin fotoğrafı olduğunu belirterek anlaşılmasını kolaylaştırayım. 

Ve sonuç; dolap beklemekten kurtulup faniladan tshirte terfi edilmiş ve ben nihayet yeniden makine başına oturmuşum. Bana göre başarılı :)






Posted by Picasa

12 Eylül 2013 Perşembe

Eylül ayı birlikte dikiyoruz etkinliği için Miray'dayım

 

     Kendi bloğum yokken uzaktan bakardım, hislenirdim; benim niye yok, ben de diksem keşke derdim :)  

    İşte şimdi zaman o zaman. Bu ay ki birlikte dikiyoruz etkinliğinin ev sahibesi; Mirayın Bohçası.  Katılmak için ilk iş sabah gidip eylül burdası alınacak. Hadi bakalım eli iğne tutan herkes bu etkinlikte, güncel kasvetten biraz olsun uzaklaşmak için bundan iyi fırsat olmaz.

      Dikiş perim yanıma gelsin, başlıyoruz :)

11 Eylül 2013 Çarşamba

anvelop bluz


     Günaydın, mutlu olsun gününüz.
Burda pratik dikiş/ klasikler -2013 ocak sayısını ben çok beğenmiştim. Bu bluz ve kapaktaki takımı dikmiştim kendime mart- nisan gibi. Bluzu bol bol giydim yaz boyunca, takım ise havalar ısınınca sonbaharı beklemek üzere dolaba kaldırıldı, tekrar giyilme zamanı yaklaştı gibi yakında onun için de yazı hazırlarım.


  Etek de benim diktiklerimden ama günün ünlüsü bluz! Eteğe odaklanmıyoruz şimdilik :)
Kumaşın ne olduğunu anlatmakta zorlanabilirim, desende net beyaz ve bej olmayan tüm yerler transparan. Pamuklu gibi ketene de benziyor, biraz kalıplı sert sayılabilir bir kumaş. Ten rengi çamaşırla transparanlığı beni rahatsız etmeyen ölçüde tabi yine de ofise giyeceğim zaman içine ince askılı incecik ipekten bir atlet giyiyorum. Yakanın ekstra dekoltesini de biraz usturuplu hale geliyor.
 

      Altta kalan kumaş desenleri iyice karışık görüntü oluşturmasın diye yaka için beyaz ince poplin kullandım, Bu bluzda öğrendiğim detay ise, böyle ince kumaşlarda kalıbı kumaşa renkli dikiş karbonlarıyla aktarmamak gerekiyormuş, öyle bir yıkamayla falan çıkmıyormuş o çizgiler, kullansam bile tutup kırmızı olanı tercih etmemeliymişim :)

 
Mankenin altı çıplak kalmış özür! Bu da yeni öğrenilen bir bilgi olsun blog hayatım için, giydiremesem bile bir peştemal sararım artık  :)
 
 
Kollar benim favorim, truakar ve minik yırtmaç . Kalıbı olduğu gibi 36 beden kullandım kol boyunda 2-3 cm uzatma payı vermiştim ama onu unutup tamamlayınca benim için birazcık kısa kaldı, dirseğin hemen altında bitiyor.
 
   Yaka ve pervazı son fotoğrafla net olarak anlaşılabiliyor sanırım.
Dikiş periniz hep yanınızda olsun ! Sevgiler :)

Posted by Picasa

9 Eylül 2013 Pazartesi

klasik etek



        Merhaba; keyifli bir hafta diliyorum.

     Sürekli bir bluz/ gömlek yayını eklediğimi fark ettim, bugün dikimi çok zorlamayan, klasik bir etek paylaşayım istedim. Kumaşım incecik gri çizgileri olan siyah, mevsimlik, hafif yünlü  bir kumaş, alt fotoğraftaki parlama kumaşın değil flaşın parlaması. Kalıp kullandım evet ama yanlardan o kadar çok daralttım ki kalıpla pek alakası kalmadı. Zaten bu eteği dikerken gizli fermuar dikişini falan bilmiyordum, öyle tahmini olarak ortaya çıkan bir etek olmuştu. Muhtemelen internette dikişle ilgili aramalarım da aşağı yukarı o zamanlara denk geliyordur ardından blogları keşfetmem ve kendi bloğuma kadar uzanan serüven başladı. Son iki yayın da acemilikle ilgili oldu ama bunu bilinçli olarak paylaşıyorum; yeni başlayanlar kısa zamanda nasıl yol alınabildiğini görsünler ve pes etmesinler diye :) 
    Hala çok iyi dikebiliyorum denmez ama en azından neyi dikip neye bulaşmamam gerektiğini biliyorum artık. 

    Etek son derece basit,arkadan pile yırtmaçlı, diz üzeri, dümdüz bir model. Arka yırtmacı derin pileli yapıyorum ki bilhassa merdiven çıkarken istenmeyen görüntü vermeyeyim. 



 

Fermuar dikişinde nasıl eski bir yöntem kullandığımı görüyorsunuz, ben çocukken annem dikiş dikerdi ve ben onu izleyerek, bebeklerime elbiseler dikerdim. O zamanlar fermuarlar böyle dikilirdi, yıllar sonra ben etek dikeyim diye başına geçince tabii bilinç altı devreye girdi ve gizli fermuar kullandığım halde sonuç bu :)


 


     O arkadaki fiyonk tamamen düğmeyi gizleme amaçlı, başka bir fonksiyonu yok ama bence son derece basit modeli olan eteğe hoşluk kattı. Fiyonk daha sağlam ve sabit dursun diye bir de çıt-çıt diktim. Kemerde gördüğünüz dikişi artık yapmıyorum, pervazı diktikten sonra dikiş payını pervaza dikme kısmını da bilmiyordum çünkü. Benim güzel annem, canım annem, ona bir etek dikene kadar bana bunu söylemeye gerek duymamış :) Çok kıymetli sırları var :) 
     Allah tüm sevdiklerimize sağlıklı,uzun ömür versin, başımızdan eksik etmesin.



 

   
 


Dikiş periniz hep yanınızda olsun ! Sevgiler :)
Posted by Picasa

7 Eylül 2013 Cumartesi

ben ettim siz etmeyin ! :)


        Merhaba; 
     Ankara'da, meşhur Ankara soğuklarının fragmanlarını yaşadığımız şu günlerde içinizi ısıtacak bir yayın hazırlayaydım iyiydi değil mi? Ama yapmadım, sıcaklık derecesi düştükçe benim modum da düşüyor çünkü. Bu ruh haliyle de ancak ben ettim siz etmeyin içerikli bişeyler çıktı ortaya. 
     Öncesi eskiye dayanmakla birlikte  toplum içinde giyilebilecek parçalar son 1 yıldır elimden çıkıyor. Eğitimini almadan kendi kendinize kavrulmaya kalkınca hep bir önce yaptığınız işte bile bir sürü hata buluyorsunuz. Dikiş eğlenceli görünse de gerçekten ciddi sabır ve emek gerektiren bir iş. Tabi ki şikayet etmiyorum, her parçada bir şey öğrenmek, bir sonrakine bunu yansıtmak, kendi diktiğim bir giysiyle günü geçirmek ve övgü almak egoma çok çok iyi geliyor. 

     Günün konusu olan bu bluz, komple hatalar ve dikkatsizlikler örneği diyebilirim. Kısım kısım gelelim hatalara ve çıkardığım derslere:


  • Kumaş boyutunu dikkate almadan biçmeye kalkılmayacak!  Düşünün acemiliğin boyutunu... Bu nasıl affedilmez bişey ama Allahtan dikiş perileri beni koruyor güzelim 20 yıllık ipeği çöpe atmadık. Sevgili komşum Türkan ablacığımdan bana gelen bu güzel kumaş bu bluz olmak için yola çıkmıştı. Hadi göz kararım yanılttı, kalıpları  kumaşa tam olarak yerleştirmeden neyi biçiyorsun değil mi!  Artık her neyse kumaşın  mı Türkan ablanın mı hatırı kurtardı bilmiyorum, yakasız ve truakar kol boyuyla kumaş kurtuldu. 

 


   

  •  Yaka özenle ölçüyü kaçırmadan ve simetrik dikilecek! Kumaşı kurtardım, lakin dikiş özen isteyen bir iş aynı zamanda. Yaka, yaka ayağı gibi parçalar teyel almadan hadi olmadı iğnelemeden yapılacak işler değilmiş. Bu gördüğünüz mecburiyetten olma yaka ayağı kaç kez söküldü yeniden dikildi. Teyel işi hala bana uymuyor ama artık kalıp gibi iğnelemeden dikmiyorum. İyi bir örnek olmasa da paylaşayım; en geniş ayarda dikiyorum bazen! Olmuşsa üzerinden normal dikişimi geçiyorum, olmamışsa sökmesi bari kolay oluyor :)
 

     Bu bir "ben ettim, sen etme" yazısından çok "ben neler etmişim!!!" halini alsa da ders çıkarmaya devam ediyorum:
  • Gömlek dikerken kalıpta verilen ilik aralıklarına riayet edilecek!  "Bu ne? dip dibe düğme mi olurmuş, insan giyecek bunu. " denmeyecek ... Evet pişmanım. Çok bilmişliğin cezası olarak; her bir iliğin 2 cm  altına birer ilik daha açılarak elde düğme dikilecek.





      El dikişleri benim için bildiğin ceza, ha elime cetvelle vur ha şuraları elinde bastır de, hiç fark yok gözümde.  Bu sebeple o ikinci ilikler hiiiiç açılmadı, açılmayacak  :))  







Dikiş periniz hep yanınızda olsun ! Sevgiler :)
Posted by Picasa