İstanbul'u sevmezse gönül, aşkı ne anlar? Anlamaz!
İstanbul en sevdiğim şehir, en sevdiklerimin yaşadığı şehir. Yıllar boyu bir zaruriyet olsa da İstanbul'da yaşasam diye bekledim. Neden kendi hür irademle tercih etmedim? ...Korktum !
Seçen ben olmazsam zorlukları için şikayet etme hakkım doğacaktı ben isteyerek gitseydim Ankara gibi yaşaması kolay bir şehirden sonra vay kalabalık, vay trafik, vay uzak demeye yüzüm olmazdı, bildiğin korkup kaçma durumu :)
Hayat şartları kendiliğinden oluşup beni İstanbul'a taşındıramasa da ablam sayesinde ara sıra gidip deniz, boğaz havası alıp dönebiliyoruz. Tabi İstanbul deyince taşı toprağı altın; Kadıköy pazarına uğramadan olmaz. Heybeli adada keyifle hanım hanımcık fotoğraflar çektiğimize aldanılmasın, pazara gidince kendimi kaybetme potansiyeline sahibim, Allahım cennet gibi bir yer ama ne yapayım. Kontrolümü kaybetmemeye çalışarak gezdim pazarı, ölçülü olmaya çalışarak yaptım alış verişimi.
Güzel İstanbul: gittim, gezdim, hasret giderdim, alış veriş yaptım ve mutlu mesut ayrıldım sultanların şehrinden...
Sevgiler :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder